24 Mart 2013 Pazar

Tanzimat Dönemi Edebiyatı ve Sanatçıları


TANZİMAT EDEBİYATI (1860-1896)

Tanzimat ve ondan sonra gelen yeniliklerle edebi ve fikir hayatımız, Batı ile tanıştı.1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesi yayımlanmaya başlanır, ki bu aynı zamanda Tanzimat edebiyatının da başlangıcıdır. Bu dönemde edebiyatımızda birçok yenilik olmuştur.Bunlar 

  
1)Roman - Hikaye
Türk edebiyatı romanla ilk defa Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon’dan çevirdiği Telemaque (Telemak) tercümesiyle karşılaşır. İlk yerli roman ise 1872 yılında Şemsettin Sami’nin yazdığı Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat’tır. İlk hikaye ise Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayet isimli eseridir. 

2)Tiyatro
Yayınlanan ilk tiyatro eseri Şinasi’nin yazdığı Şair Evlenmesi’dir. İki perdelik bir piyestir. Bu eserde görücü usulüyle evlenmeyi yerer. Şinasi eseri yazarken meddah geleneğinden yararlanmıştır. 
Geleneksel Türk Tiyatrosu
A)Karagöz
*Bir kukla oyunudur, eğlendirme amacı taşır.
*Oyunun temeli Karagöz adlı cahil biriyle, Hacivat adlı bilgili geçinen biri arasındaki diyalogdur.
*Klişeleşmiş bölümleri vardır.
*Kuklayı oynatan kişi, konuşmaları tek başına yapar. 
B)Ortaoyunu
*Şehir meydanlarında ya da kendileri için hazırlanan yerlerde Pişekar, Kavuklu, Zenne gibi sabit tiplerle oynanan güldürü amaçlı seyirlik oyundur.
*Oyunun bel kemiğini şive taklitleri oluşturur.                                    
*Metinsiz, suflörsüz bir oyundur. 
C)Meddah
*Tek kişilik bir oyundur. Yüksekçe bir yere çıkan meddah, değişik şivelerle konuşarak anlattığı bir olayla güldürü oluşturur.

3) Gazete
*İlk gazete 1831 yılında çıkarılan Takvim-i Vekayi’dir. Bu resmi bir gazetedir.
*Ceride-i Havadis yarı resmi bir gazete olup 1840 'ta İngiliz William Churchill tarafından çıkarılmıştır.
*İlk özel gazeti 1860’ta Agah efendi ile Şinasi’nin birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval’dir.
*1862’de Şinasi Tasvir-i Efkar gazetesini tek başına çıkarır. Bir müddet sonra Namık Kemal tarafından yönetilmeye başlanır.
*Bu gazetelerin dışında Muhbir (1866), Hürriyet (1867), Basiret (1869), İbret (1871) gibi gazeteler de çıkarılmıştır.

Tanzimat Edebiyatının Birinci Döneminin Özellikleri:
*Sanat toplum içindir görüşü benimsenmiştir ve bu doğrultuda eserler verilmiştir.
*Dilde sadeleşmeyi, ölçüde heceyi savundular; ama uygulamadılar.
*Fransız edebiyatından etkilendiler(veremli olma, hastalıklı oluş, duygusallık)
*Divan edebiyatını eleştirdiler. Halk edebiyatını savundular; ama uygulamadılar.
*Şiirde güzellik değil içerik ön plana çıkmıştır.
*Edebiyatı fikirlerini aktarmak için bir araç olarak görürler.
*Önceki şiirimizde bulunmayan vatan, millet, hak, hukuk, hürriyet ve meşrutiyet gibi kavramları şiire taşımışlardır.
*Eski nazım şekilleriyle yeni kavram ve duyguları işlemişlerdir.
*Tiyatro, roman, hikaye, makale ve eleştiri gibi yazı türleri bu dönemde edebiyatımıza girmiştir.
*Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmıştır.
*Bu dönem sanatçıları, edebiyatın yanında siyasetle de ilgilenmiştir.


Bu Dönem Romanının Özellikleri
*Roman tekniği bakımından zayıftır.
*Uzun tasvirlere ve beklenmedik tesadüflere yer verilir.
*Zaman zaman romanın akışı durdurularak okuyucuya bilgi verilir.
*Romanlarda, cariyelik kurumunun kötülüğü ve yanlış batılılaşma işlenmiştir.
*Kişiler tek yanlı ele alınır, iyiler ödüllendirilir ve kötüler cezalandırılır.
*Konular günlük hayattan ve tarihten alınır.

BİRİNCİ DÖNEM SANATÇILARI

ŞİNASİ (1826-1871)
*Yeniliğin öncüsüdür.
*Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gazetelerini çıkarmıştır.
*İlk makaleyi yazmıştır.(Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)
*Şiirlerinde konu birliğine ve bütün güzelliğine önem vermiştir.
*Kısa cümleli, yeni görüşlere örgülü bir nesir yapısı meydana getirmiştir.
*Düşüncelerini yalın ve açık bir anlatımla söyler.
*Konuşma dilini, yazı dili haline getirmeye çalışmıştır.
*Şiirlerinde aruz ölçüsü kullanmıştır.
*Noktalama işaretlerini ilk defa kullanmıştır.
Eserleri: La Fonteine’den fablları tercüme etmiştir. Tercümelerini Tercüme-i Manzume isimli eserlerine toplamıştır.
Atasözlerini derlediği Durub-u Emsal-i Osmaniye
Şiirleri: Müntehebat-ı Eş’ar, Divan-ı Şinasi
Batılı anlamda ilk tiyatro: Şair Evlenmesi’dir.

ZİYA PAŞA (1829-1880)
*Doğu kültürüyle yetişmiş, sonradan batıya yönelmiştir.
*Fikirleriyle yenilikçidir, şiirlerini divan şiiri üslubuyla yazmıştır.
*Edebi yönüyle eskiye bağlıdır.
*Şiir ve İnşa isimli makalesinde halk şiirinin bizim gerçek şiirimiz olduğunu, yazı dilimizin halkın konuşma dili temel almasını savunur.
*Sade dil savunur, fakat Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla yüklü bir dil kullanmıştır.
*Harabat isimli divan şiiri antolojisinde Şiir ve İnşa makalesindeki fikirlerinin tam tersini söyler.
*Terci-i Bent ve Terkib-i Bentleriyle ünlüdür.
*Atasözü haline gelmiş veciz sözleri de vardır.
Eserleri: Eş’ar-i Ziya, Külliyat-ı Ziya, Zafername: Hiciv türünde kasideleri var, Ali Paşa’yı yermek için yazmıştır.
Defter-i Amal: Hatıra türü yazılarını toplar.
Rüya: Nesir olarak yazılmıştır.


NAMIK KEMAL (1840-1888)
*Vatan şairi olarak tanınır.
*Vatan, millet, hürriyet ve adalet konularını işlemiştir.
*Mecazlardan, manzumlardan arınmış bir şiir dili vardır.
*Bütün edebiyat türlerinde eser vermiştir.
*Tiyatro ona göre bir eğlence değil edebi bir okuldur
*Tiyatro ile ilgili görüşlerini Celalettin Harzemşah isimli yapıtının önsözünde açıklamıştır.
Eserleri:
Tiyatroları: Vatan Yahut Silistre, Akif Bey, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela, Celalettin Harzemşah, Tahrib-i Harabat ve Takip adlı eleştirilerini Ziya Paşa’nın Harabat isimli divan şiiri antolojisine karşı yazmıştır.
Tarih alanında ve İslam dini ile ilgili eserler olarak: Renan Müdafaanamesi, Kanije Kalesi ve Osmanlı Tarihi.
Biyografileri de vardır.
İlk edebi romanı yazmıştır: İntibah. Eser “Son Pişmanlık” adıyla Magosa’da yazılmıştır. Eserin diğer bir adı da Sergüzeşt-i Ali Bey’dir.
İlk tarihi roman yazarıdır. Cezmi tarihi bir olayı anlatır. II.Selim zamanında İranlılarla yapılan bir savaşın anlatıldığı romanda roman kahramanı Cezmi vatansever bir askerdir. Romanda onun başından geçen olaylar anlatılır.

ŞEMSETTİN SAMİ (1850-1904)
*İlk roman yazarıdır. Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat. Romanda kölelik ve cariyelik konusunu ele almıştır.
*Kamus-ı Türki isimli sözlük yazarıdır. Bu sözlüklerin yanında Kamus-ı Alem, Kamus-ı Fransevi isimli sözlüklerin de yazarıdır.
*Victor Hugo’nun Sefiller’ini çevirmiştir.
*Robenson Crusoe’yu da tercüme etmiştir.

AHMET MİTHAT EFENDİ (1844-1912)
*Asıl gayesi halkı, yetiştirmek ve bilgilendirmektir.
*Edebiyat, tarih, coğrafya, ziraat ve iktisat alanında otuz altısı roman olmak üzere iki yüze yakın eseri vardır.
*Bazı tiyatro denemeleri yapmışsa da pek başarılı olamamıştır.
*Dili sade ve düzgündür.
*Halka okuma zevkini aşılamıştır.
*Romanları teknik yönden kusurludur.
*Romanın akışını keserek uzun uzun açıklamalar yapar, bilgi verir.
Eserleri:
Bazı romanları: Felatun Bey'le Rakım Efendi, Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Yeniçeriler, Paris'te Bir Türk Kızı
Hikaye: Türünün ilk örneği sayılan Letaif-i Rivayat ve Kıssadan Hisse.

AHMET VEFİK PAŞA (1823-1891)
*Milliyetçilik ve Türkçülük fikirlerinin savunucusudur.
*Tiyatro alanındaki çalışmaları ile ünlüdür.
*Halkı tiyatroya alıştırmıştır. Bunun için de Bursa’da bir tiyatro yaptırmıştır.
*Tarih ve dil sahasında önemli eseri Lehçe-i Osmani
*Şecere-i Türki adlı eseri Osmanlıcaya çevirmiştir.
*Tarih eserleri: Fezleke-i Tarih-i Osmani, Hikmet-i Tarih
*Moliere’in hemen hemen bütün eserlerini tercüme etmiştir.

II.Dönem Tanzimat Edebiyatı (1878-1896)


 Özellikleri:

1-Sanat sanat içindir görüşü benimsenmiştir.
2-Bu dönem sanatçıları toplum sorunlarından ve siyasetten uzak kalmış sadece edebiyatla uğraşmışlardır.
3-Bu dönem eserlerin dili ağırdır.Şairler divan edebiyatına karşı batı edebiyatını savunmuşlardır.
4-Batı edebiyatının örneklerini başarıyla uygulamışlardır.
5-Roman ve hikayelerde  realizm,şiirde ise romantizm akımının etkisi görülür.Kölelik cariyelik bu dönem romanlarında da işlenir.
6-Şiirin konusu genişletilmiş ve hayattaki her güzel şeyin şiirin konusu olabileceği görüşü esas alınmıştır.Ölüm.yokluk,hiçlik gibi soyut kavram lar bu dönem şiirlerinin konusu olmuştur..
7-Eserlerin dili gayet ağırdır.Bu özelliklerinden dolayı Servet-i Fünun
Edebiyatının hazırlayıcısı olmuşlardır.

Bu dönemin başlıca yazar ve şairleri: Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem,Nabizade Nazım,Sami Paşazade Sezai’dir.

*****Muallim Naci her ne kadar bu dönemde yaşasa da yenicilere karşı divan edebiyatını savunduğu için dışarıda kalır.



TANZİMAT’IN II.DÖNEM SANATÇILARI

RECAİZADE MAHMUT EKREM (1847-1914)
Edebiyatımızdaki Batılılaşma hareketinde büyük tesiri vardır. Servet-i Fünun(Edebiyat-ı Cedide) kuşağının temelini oluşturmuştur. Eski edebiyatı savunanlarla tartışmalara girmiş, bilhassa Muallim Naci ile yaptığı kafiye tartışması ile ün kazanmıştır.
Şiir, roman, hikaye, tiyatro gibi birçok türde eser vermiştir. “Her güzel şey şiirdir.” İlkesiyle şiirin konusunu genişletmiştir. Oğlu Nejat’ın ölümü üzerine şiirlerinde hüznü ve elemi işlemiştir.
Araba Sevdası” adlı romanıyla Türk romanına Realizm’i getirmiştir.
Eserleri :
Roman : Araba Sevdası(Romanın kahramanı Bihruz Bey’dir. Bihruz Bey Batılılaşmayı yanlış anlamış züppe tipini yansıtan bir gençtir. Arabayla gezmek en büyük merakıdır. Perivej adlı ahlaksız kadınla birlikte gezer ve ona devamlı alay konusu olur.)
Hikaye: Muhsin Bey, Şemsa
Tiyatro: Çok Bilen Çok Yanılır, Afife Anjelik, Vuslat, Atala.
Talim-i Edebiyat, edebi bilgilerle ilgili bir eserdir.
Şiir: Nağme-i Seher, Yadigar-ı Şebab, Tefekkür, Pejmürde, Zemzeme I-II-III, Nejat Ekrem


SAMİ PAŞAZADE SEZAİ
Tanzimat edebiyatı içinde Batı tarzındaki küçük hikayeleri ve Sergüzeşt adlı romanı ile tanınır. Duygulu bir şair olan sanatçı Romantizm’e uygun şiirler yazmıştır. Romanında ise Realizm’e yakındır.
Eserleri :
Roman : Sergüzeşt(Kafkasya’dan esir ticaretinde kullanılan bir gemiyle gelen Dilber adlı küçük esir kızın başına gelen olaylar anlatılır.)
Hikaye : Küçük Şeyler
Piyes : Şir
Anı : İclal

NABİZADE NAZIM
Roman ve hikayeleriyle tanınan sanatçı Tanzimat edebiyatının Realist ve Naturalist temsilcilerinden biridir.
Yazarın Karabibik adlı eseri edebiyatımızdaki ilk köy romanı olarak tanınır. Romanda anlatılanlar Antalya’nın bir köyünde geçer. Yazar köy hayatını tam bir Realizm’le yansıtır.
Sanatçının asıl başarısı Zehra adlı romanında görülür. Romanda psikolojik unsurlar ağır basar. Karakterlerin tasvir ve tahlili son derece başarılıdır.
Hikaye : Yadigarlarım, Sevda, Bir Hatıra


ABDÜLHAK HAMİT TARHAN
Tanzimat şiirindeki Batılılaşma hareketinin asıl başlatıcısıdır. Batı şiirinde gördüğü her yeniliği Türk şiirine getirmiş ve bu hareketiyle Divan şiirine son vermiştir.
Şiirde vezin, kafiye ve dile pek önem vermemiştir. Söyleyişteki tezat onun tanıtıcı bir sembolü olmuştur.
Şiirlerinde hayat, tabiat, özellikle ölüm konusunu işlemiştir. Tiyatrolarında ise tarihi konular önemli bir yer tutar. Hamit’in tiyatro eserleri sahnelenmek için değil, okunmak için yazılmıştır.
Eserleri :
Şiir : Sahra, Makber, Ölü, Hacle, Bunlar Odur, Divaneliklerim, Bālādan Bir Ses, Yabancı Dostlar, Ruhlar, Validem, Garam.
Tiyatro : Macera-i Aşk, Tarık, Finten, İbn-i Musa, Eşber, İçli Kız, Duhter-i Hindu, Nesteren, Sardanapal, Liberte, Hakan, İlhan…

MUALLİM NACİ
Eski edebiyat ile yeni edebiyat arasındaki mücadelede eski edebiyat taraftarlarının lideri durumundadır. Eski nazım tekniğini bilen ve ona kuvvetle hakim olan bir şairdir. Fransız edebiyatını tanıdıktan sonra Batılı tarzda da şiirler yazmıştır.
Muallim Naci ile yeni edebiyatın önderi durumunda olan Recaizade arasında uzun süren tartışmalar olmuştur. Recaizade’nin Zemzeme’lerine Muallim Naci Demdeme’leri ile cevap vermiştir.
Eserleri :
Şiir : Ateşpare, Şerare, Füruzan, Sünbüle.
Ayrıca edebi bilgilerle ilgili “Istılahat-ı Edebiyye” adlı bir eseri vardır.

DİREKTÖR ALİ BEY
Devletin farklı kademelerinde görev alan Ali Bey’in unvanı son görevi olan Düyun-ı Umumiye Direktörlüğünden gelir.
Tanzimatın önemli tiyatrocularından biri olan sanatçı Diyojen dergisindeki mizahi yazılarıyla bilinir.
Eserleri : Kokona Yatıyor, Misafiri İstiskal(komedi), Ayyar Hamza(Moliere’den uyarlama), Lehçetü’l-Hakayık(mizahi sözlük), Seyahat Jurnali(günlük).


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder